3 Mayıs 2011 Salı

DERNEK OLARAK PANKARTIMIZLA 1 MAYIS'TAYDIK

OOnca horon/yürüyüş sonrası bir hatıra fotografı gerekiyordu :-)


Karadeniz Kültür ve Çevre Derneği olarak, 1 Mayıs İşçi Bayramı törenlerine katıldık. Seçilen yeni yönetim kurulumuz henüz görev bölüşümü yapmamasına karşın, yapılan seçimli genel kurul sırasında bu kararı aldı ve dernek adımızı taşıyana pankartla birlikte 4 çeşit (fotoblok) döviz hazırladık. Şişli'de Cevahir AVM'de Karadeniz İsyandadır Platformu grubundan arkadaşlarımızla birlikte üyelerimiz kolkola girdik ve önümüzde tulum sanatçısı dostlarımızla birlikte Taksim'e yürüdük... Sağolsunlar Karadeniz müziğine (ve sanatına) gönül veren dostlarımızda aramızdaydı; Ayşegül Kolivar, Hikmet Akçiçek, Aygün Akçiçek, (şair) İbrahim Karaca ve Marsis grubundan Korhan kardeşimizle türküler söyleyerek; horonlar vurarak yürüyüşümüzü yaptık.

14 Kasım 2009 Cumartesi

KÜLTÜR VE DOĞAYA SAYGI YÜRÜYÜŞÜ VAR...

Fotograf; Alaattin Timur...

Sevgili dostlar, bir duyuruyu paylaşmak istiyoruz. Doğamıza saygı gereği bir etkinlik düzenleniyor. Sadece saygı kavramına koşut bir soyutlamayla algılamayınız bu etkinliği lütfen... Bu saygı aynı zamanda Karadeniz kültürüne sahici ve kalıcı etkileri olacak bir kültürel girişimdir de... Biz, destekliyoruz. Orada olacağız... Lütfen siz(ler) de katılınız...

Karadeniz Derelerinin Saygıdeğer Dostları,
Bizlere ekmeğimizi, suyumuzu, işimizi, aşımızı, tertemiz havamızı veren "Toprağa Saygı" için sessizce yürüyoruz.
Bu " zırnık bile almadan veren habire veren cömert ana" için, yoksul ve yorgun Anadolu toprakları için yürüyoruz.
Doğu Karadenizin Doğal Yaşlı Yağmur Ormanları için,
Yok edilen binlerce bitki türü ve yaban hayatı için,
Karçal, Kaçkar, Marsis, Altıparmak,Verçenik, Ovit için,
Cerattepe, Çal Dağı, Bergama, Kaz Dağları için yürüyoruz.
Toprağımıza, suyumuza, tarımımıza,
Yaşam alanlarımıza, tarihimize, kültürümüze sahip çıkmak için yürüyoruz.

Karadeniz insanın toprak, su, orman sevdasını, duyarlılığını, doğa korumadaki kararlılığını Taksim'e de taşıyalım.
TEMA'nın gelenekselleştirdiği "Toprağa Saygı Yürüyüşü"'n de buluşalım.
Rize TEMA olarak İstanbul da yaşayan bütün Doğu Karadenizli hemşehrilerimizi 18 Kasım Çarşamba günü saat 09.30 da İstanbul Tepebaşı'nda (eski TÜYAP/ TRT binası önünde) bekliyor olacağız.

Ön bilgilendirme yaptığımız çok sayıda dernek yürüyüşe katılacağını bildirmiştir. Şimdiden hepsine teşekkür ediyoruz. Yalnız dernek yöneticilerinden yürüyüşe kesinlikle siyasi pankartla katılmamalarını ve pankart sayılarını bir adetle sınırlı tutmalarını rica ediyoruz.

Görüşmek dileği ile, saygılar, sevgiler

Nevzat Özer
TEMA Vakfı
Rize Temsilcisi


Program:
Tarih: 18 Kasım 2009 Çarşamba
Toplanma Yeri : Tepebaşı Eski TÜYAP /TRT önü
Toplanma saati 09.30-10.00
Yürüyüş: Saat 11.00 İstiklal Caddesi- Taksim

7 Kasım 2009 Cumartesi

KARADENİZ EVLERİ VE DÜNYA MİRASI MESELESİ


Konuyu geçen yıl panel konusu yapmıştık… İTÜ’den Mimar Fakültesi Restorasyon Bölüm Başkanı hocamız Prof. Zeynep Ahunbay, ilgili oturuma katılamadı ama bir metin yolladı. Bu iş nasıl olur; olmalı diye… Bu yazıyı aktarıyoruz…

Karadeniz Evleri’nin ‘UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi için önce TC Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bu evlerin, ‘Dünya Mirası’ olmaya değer bulunması ve aday gösterilmesi gereklidir. Her ülkenin bir ‘Dünya Mirası’ aday listesi bulunmaktadır. Her yıl ülkeler aday göstermek istedikleri yerlerin adlarını UNESCO’ya bildirir. Tam adaylık dosyası hazırlanmadan en az bir yıl önce, aday yerin / alanın adının bildirilmesi gerekir. Bu nedenle ‘Karadeniz Evleri’nin ilk aşamada Türkiye’nin ‘Dünya Mirası’ adayları arasında olması gerekmektedir.

UNESCO’ya sunulan dosyalar oldukça kapsamlı belgeler içerir. Bu aşamada Karadeniz evleri ve çevreleri TC yasalarına göre tescil edilmiş ve korum altına alınmış olmalıdır. Türkiye aday gösterdiği anıtları, alanları kendi olanaklarıyla, tam olarak korumayı garanti ettiğini ispatlayan verileri sunmak durumundadır. UNESCO önerilen anıt ve alanlarla ilgili yönetim planı hazırlanmasını istemektedir. Bu kapsamda söz konusu kültür varlıklarını ve onların üstün evrensel değerini korumak için tanımlanan koruma politikası, alınan yasal, bilimsel, teknik, yönetimsel önlemler ve sağlanan mali olanakların açıklanması söz konusudur.

Karadeniz evlerinin hangi kapsamda, ‘Dünya Mirası’na önerilmesi gerektiği tartışılması gereken önemli bir konudur. Dünya Mirası doğal ve kültürel olarak iki temel gruba ayrılmaktadır. Kültürel grupta; anıtlar, yapı grupları, sitler bulunmaktadır

Kültürel mirasla ilgili başvurular ICOMOS tarafından incelenip değerlendirilmekdir. Doğal miras başvuraları ise, ayrı bir uzmanlık alanı olarak IUCN tarafından değerlendirilmektedir. Karmaşık sitler, kültürel peyzajlar söz konusu olduğunda başvurular çift yönlü olarak değerlendirilmektedir. Aşağıda Dünya Mirası adaylığının hangi başlıklar altında olabileceği açıklanmaktadır.

ANITLAR
Tarih, sanat ve bilim yönünden üstün evrensel değer taşıyan mimari eserler, anıtsal heykeller, arkeolojik eserler, kaya yerleşimleridir.

YAPI GRUPLARI
Tarih, sanat ve bilimsel yönden evrensel değer taşıyan yapılan veya mimarileri, komojenlikleri veya peyzajdaki konumlarıyla ilişkili yapı gruplarıdır.

SİTLER
Tarihi, estetik, etnolojik veya antropolojik bakımdan üstün evrensel değer taşıyan, insan eliyle yapılmış veya doğa ve insanın ortak eserleri, arkeolojik sitlerdir.

DOĞAL MİRAS
Estetik ve bilimsel yönden evrensel değer taşıyan oluşumlar…
Bilimsel ve koruma yönünden üstün evrensel değer taşıyan jeolojik ve fiziografik oluşumlar ve tehdit altında olan hayvan ve bitki türlerinin yaşam alanları,
Bilim, koruma veya doğal güzellik bakımından üstün evrensel değer taşıyan doğal sitler veya sınırları tanımlı doğal alanlardır.

KÜLTÜREL PEYZAJ
İnsan topluluklarının ve yerleşmelerin fiziksel koşullar ve/veya doğal çevre tarafından sunulan olanaklar çerçevesinde, birbiri ardına gelen iç ve dış sosyal ekonomik, kültürel güçlerle zaman içindeki evrim ve gelişimini yansıtırlar.

KARIŞIK SİTLER
Dünya Mirası Konvansiyonu’nun 1. ve 2. maddelerinde kültürel ve doğal miras olarak tanımlanan özelliklerden bir kısmını veya tamamına sahip alanlar karışık sit olarak değerlendirilir. ‘Göreme’ doğal ve kültürel değerleriyle bu gruba giren bir örnektir.

Karadeniz evlerinin yukarıda sıralanan anıtlar, yapı grupları, sit ve kültürel peyzaj, karışık sit gibi başlıklardan hangisi altında bu listeye aday gösterileceği üzerinde iyi düşünülmesi gereklidir. Karadeniz peyzajında dağınık olarak yer alan bu evlerin bir kültürel peyzaj tanımı içinde aday gösterilmesi düşünülebilir. Bütün Karadeniz bir karmaşık sit olarak ele alınabilir. Ancak Dünya Mirası için önerilen alan çok genişlediğinde, evlerin çevresinde geniş koruma alanları oluşturulması gerekecek, geniş alanın denetimi ve yönetilmesi karmaşıklaşacak, sorunlar artacaktır. Ayrıca dosyaya her ev ve çevresi için güncel haritalar konulması gerekecek; bu evlerin çevrelerinde oluşturulan koruma alanlarına yasal statü kazandırılması istenecektir.

Dosyanın hazırlanması sürecinde ve onu izleyerek koruma önlemlerinin alınması sırasında yerel yönetimlerin, yaşayanların, sivil tolum örgütlerinin bilgilendirilmeleri ve kararlara katılımları olumlu karşılanmaktadır. Onun için bu adaylığı destekleyenlerin bir araya gelmesi, fikir üretmesi, konuyu enine boyuna tartışması önemlidir.
‘Dünya Mirası Listesi’ne girmek, üstün evrensel değer taşımak demektir. Dünya Mirası olmak için anıt ve sitler aşağıda yazılı özelliklerden en az birine sahip olmalıdır:

i) İnsanın yaratıcı dehasının üst düzeyde bir temsilcisi olmak,
ii) Dünyanın bir kültür bölgesinde veya bir dönemde mimarlık veya teknoloji, anıtsal sanatlar, kent planlama veya peyzaj tasarımı alanlarında önemli gelişmelere, insani değer alışverişlerine tanıklık etmek,
iii) Yaşayan veya yok olan bir kültür geleneğinin veya uygarlığın ünik veya olağanüstü, ender rastlanan bir temsilcisi olmak,
iv) Bir yapı tipinin seçkin bir örneği; ya da insanlık tarihinin önemli bir aşamasını veya aşamalarını gösteren bir mimari ve teknolojik bütünün veya peyzajın örneği olmak,
v) Geri dönülmez bir değişik karşısında hassaslaşmış olan bir kültürün veya kültürlerin temsilcisi; geleneksel insan yerleşimi, arazi veya deniz kullanımının seçkin bir örneği olmak,
vi) Evrensel önem taşıyan sanatsal veya edebi eserler, fikirler, inançlar, yaşayan gelenekler veya olaylarla doğrudan veya dolaylı olarak ilgili olmak (Dünya Mirası Komitesi bu ölçütün tercihan diğerleriyle birlikte kullanılmasını öngörmektedir),
vii) Olağanüstü doğal olaylar içermek veya ender bulunan doğal güzelliklere ve estetik öneme sahip olmak,
viii) Yaşam izlerine ait veriler, arazi biçimlerinin oluşmasına ilişkin, devam eden jeolojik süreçleri veya önemli jeomorfik veya fiziografik özellikleri yansıtan, dünya tarihinin başlıca aşamalarını açıklayan bir örnek olmak;
ix) Yersel, suyla ilgili, kıyısal ve deniz ekosistemleri ile bitki ve hayvan gruplarının evrimi ve gelişmesiyle ilgili devam eden önemli ekolojik ve biyolojik süreçlerin temsilcisi, seçkin birörnek olmak,
x) Bilimsel açıdan veya koruma yönünden üstün evrensel değer taşıyan, tehlikede olan türler dahil olmak üzere, biyolojik çeşitliliğin yerinde korunmasına ilişkin en önemli ve anlamlı doğal habitatlara sahip olmak…

Dünya Mirası Komitesi her değerli anıtı ve alanı Dünya Mirası Listesi’ne almamaktadır. Hedef uluslar arası yönden seçkin bir liste oluşturmaktır. “Üstün evrensel değer” kavramı ulusal sınırları aşan, bir statüdür. Bu sıfatı alan anıt, sit veya bölgenin, günümüz ve gelecek kuşaklar için korunması, hem öneriyi yapan ülke, hem de uluslar arası topluluk için bir ortak sorumluluk olmaktadır. Evrensel değer taşıyan doğal ve kültürel mirasın korunma durumu, uluslar arası topluluk tarafından izlenir ve bozulup yitirilmemesi için önlemler alınır.

BAŞVURUSU DOSYASI İÇİN:
Öncelikle korunacak yapılar ve çevreleri güncel haritalarda (1/10 bin, 1/5 bin, 1/1000 ölçekli olmaları) belirtilmeli.
Kapsama alınacak evler veçevreler için güncel fotograflar çekilmeli…
Yasal koruma belgeleri; Kurul kararları toplanmalı…
Tarihçeleri yazılmalı, tanımlamaları yapılmalı…
Kaynakça listesi, yayınlar liste halinde derlenmeli, basılı örnekleri başvuruya eklenmeli…
Dünya Mirası olmak için evlerin ve çevrelerinin ne gibi üstün değerler barındırdıkları açıklanmalı…
Dünya Mirası için önemli iki öçlük olan, ‘Bütünlük ve Özgünlük’ ölçütlerinin nasıl karşılandığı belirtilmeli…
13.4.2008

29 Ekim 2009 Perşembe

20. KURULUŞ YILI HAZIRLARIMIZ SÜRÜYOR...

Sevgili dostlar, merhabalar. Aralık ayı başında iki panel yaparak etkinliklerimize başlıyoruz... Aslında 29 Kasım'da bir grup hemşerimizle birlikte Beyoğlu Yeni Melek'te bir müzikli etkinlikle programa başlıyorduk ama yere ilişkin sorunlar çıkınca müzikli etkinliği ötelemek zorunda kaldık.a Başka zaman artık...

Panellerimiz şöyle olacak...
Muhtemelen Kadıköy CKM ve/veya Cağaloğlu Basın Müzesi'nde...
Bakalım nerede ve nasıl gerçekleştireceğiz; ama minval budur...
1- Karadeniz’de Alternatif Tarımsal Üretim
a) Bülent Itır (Ornagik Tarım Uygulamaları),
b) Abdullah Aysu (Çiftçi Sen Genel Başkanı),
c) Hakiki Çiftçi (Durum Tespiti)…
2- Dereler, HES’ler ve Vadilerimiz Geleceği
a) Tanay Sıdkı Uyar (Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları)
b) Mikdat Kadıoğlu (Küresel İklim Değişikliği ve coğrafyamız üzerindeki Olası Etkileri)…
c) Derelerin Kardeşliği Platformu;
d) Av. Yakup Şekip Okumuşoğlu…
3- Kültürel Coğrafyamızdaki Tehlike Altındaki Diller:
a) İsmail Avcı (Lazca),
b) Hikmet Akçiçek (Hemşince),
c) Fahrettin Çiloğlu (Gürcüce) ve
d) Özhan Öztürk (Karadeniz’deki Diller Üzerine…)

BİR DE YARI AKADEMİK BİR DERGİ PLANLADIK...
Bu da yılda iki kez yayımlanacak. Biri bu yıl, ikisi de gelecek yıl... Böylece YK üzerinden bir gelenek yeniden hayat bulacak... Kitap formunda bir dergi olacak... Yukarıdaki konu başlıkları üzerinden ana omurga oluşturulacak...
Yayın Kurulunda olmasını arzuladığımız isimler de şöyle; kendileriyle konuşuyoruz...
Prof. Dr. Cengiz Eruzun, Özcan Sapan (Chiviyazıları), İsmail Avcı (YK), Adnan Genç (YK), Uğur Biryol (Gazeteci/Yazar)...
Durum budur efendim...

7 Mayıs 2009 Perşembe

ULUSLARARASI KARADENİZ GÜNÜ MESAJI...

Fotoğraflar, internet ortamından bulundu. Sonrasında kendimiz(den) koyacağız... Üstte Zil Kale (Çamlıhemşin)...
Biz aşağıdaki çalışmaların bileşeniyiz... Ama bir süredir çalışmalara katılamıyorduk... Artık gündemimizde ve çalışmalara katılıyoruz... Bu arada geçen aylarda yapılan ve bir de bildiri yayımlanan Uluslararası Karadeniz Günü'ne ilişkin metni sizlerle paylaşıyoruz...
TÜRÇEP (TÜRKİYE ÇEVRE PLATFORMU) Koordinatörü Tanay Sıdkı Uyar'ın “31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü” nedeniyle üye kuruluşlara yolladığı aşağıdaki duyuru çevre sorunları konusundaki örgütlü çalışmaların bir örneğini yansıtmaktadır.
KARADENİZ BİZİM...
Yarı kapalı bir deniz olan Karadeniz, Türkiye ve çevresinde bulunan diğer ülkelerce çöplük ve foseptik olarak kullanılmaktadır. Sahillerdeki çarpık, insana ve çevreye duyarsız yapılaşma, evsel ve endüstriyel lağım suları, tıbbi atıklar, çöpler ve bilinçsizce kullanılan tarım ilaç ve gübreleri yüzünden Karadeniz aşırı derecede kirlenmektedir. Aşırı ve yanlış kimyasal madde kullanımına dayalı tarım(gübre, ilaç), evlerde kullanılan kimyasal maddeler (deterjanlar, ambalaj atıkları, atık yağlar vb.), hiçbir arıtıma tabi tutulmayan endüstriyel atıklar (ağır metaller, petrol ve türevleri, kanserojen pek çok kimyasal) Karadeniz’in ekosistemini geri döndürülemez şekilde bozmaktadır. Mevcut kirlilik, Karadeniz’de yaşayan tüm balık türlerinin azalmasına ve bazı türlerin yok olmasına neden olmaktadır. Geçmişte avlanabilen 26 balık türünden sadece dört-beş balık türü yaşamaktadır. Balıkların azalması ve yok olmasında kirliliğin yanında kontrolsüz balık avcılığı da etkendir. Karadeniz, dünyanın en yoğun petrol trafiğinin yükünü çekmektedir. Petrolün kirlilik derecesi, Karadeniz’de kabul edilebilir değerlerin üzerindedir ve toplam kirliliğin %48’ini teşkil etmektedir ki bu yılda yaklaşık olarak 110 bin ton petrolün Karadeniz’e atılmasının sonucudur.Karadeniz’in Türkiye kıyılarını kelepçe gibi saran Sinop-Sarp Sahil Yolu Karadenizliyi Karadeniz’den kopardığı gibi zaten çok gelişmemiş olan deniz turizmi olanağını tamamen yok etmiştir. Çernobil’in etkileri hala görülen bölgemizde, nükleer santrallerin Sinop’a kurulması Karadenizlilere vurulan en büyük darbelerden birisi olacaktır. Karadenizli daha fazla risk almak istemiyor. Hasta Karadeniz’in eski sağlığına, insanların da denize kavuşabilmesi için Tuna nehri ve diğer akarsuların getirdiği kirliliğe, boğazlardan geçen ve Karadeniz’i petrol yolu yapan tankerlere, gemi yapım ve bakım tesislerinin yarattığı kirliliğe, sanayi atıklarına, kıyı kentlerinin döktüğü çöplere, faili meçhul olmayan varillere, tarımda aşırı ve yanlış ilaç ve gübre kullanımına, akarsuların kirletilmesine, nükleer enerjiye, otoyolların yaptığı tahribata, doğayla uyumlu olmayan yatırımlara ve yerleşimlere dur diyelim, Karadeniz’i yaşanabilir kılarak çocuklarımıza devredelim.Karadeniz’de yaşayanlar, kendilerine ait olan bu denizin kendilerine sorulmadan ekolojik ve ekonomik olarak sömürülmesine izin vermemelidir. Karadeniz bize babamızdan miras kalmamış, gelecek nesiller için emanet bırakılmıştır. Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP) Karadeniz’i tehdit eden sorun kaynaklarının ortadan kaldırılması, yapılan yanlış uygulamaların sona erdirilmesi, ve Karadeniz’de ekolojik tahribatın durdurularak sürdürülebilir bir yaşamın kurulması için mücadelesini sürdürecektir. 1996 yılından beri Türkiye’de ve Karadeniz’e kıyısı olan tüm ülkelerde çeşitli etkinliklerle kutlanmakta olan “Uluslararası Karadeniz Etkinlik Günü”nü, Türkiye Çevre Platformu bileşenleri olarak 31 Ekim 2006 günü Kıyıköy(Kırklareli), Kandıra (Kocaeli), Karasu (Sakarya), Akçakoca (Düzce), Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Sinop, Samsun, Bafra(Samsun),Ordu, Giresun ve Trabzon da bir dizi etkinlikle kutluyoruz. Karadeniz ve ülkemizin tamamında sürdürülebilir bir yaşam temelinde yürütmekte olduğumuz mücadelede tüm duyarlı yurttaşlarımızı birlikte olmaya davet ediyoruz.

Karadeniz Bizim.

Karadeniz’i kurtaralım ve geleceğimizi koruyalım!


TÜRKİYE ÇEVRE PLATFORMU BİLEŞENLERİ (BAKÇEP, DOKÇEP, MARÇEP)
İLETİŞİM: Doç.Dr. Tanay Sıdkı Uyar, Etkinlik Koordinatörü, Marmara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Ana Bilim Dalı Başkanı
İrtibat Adresi: Moda Caddesi, İçgören Pasajı, No: 192/16 Kadiköy – İstanbulTel: 0532 7744525, 0533 3955839 Faks: 0216 4142997 e-posta: tanayuyar@gmail.com


BAKÇEP Batı Karadeniz Çevre Platformu•Bartın Eğitim ve Kültür Derneği•TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Bartın Temsilciliğ•Zonguldak Çevre Koruma Derneğ•Ereğli Çevre Koruma Derneği•Kastamonu Küre Dağları Eko-Turizm Derneği•Kocaeli Çevre İnisiyatifi•İzmit YG-21 Çevre GeliştirmeProje Üretim ve Uygulama Kooperatifi•TÜDAV Türk Deniz Araştırmaları Vakfı•EUROSOLAR Türkiye- Avrupa Yenilenebilir Enerjiler Birliği Türkiye Bölümü, DOKÇEP Doğu Karadeniz Çevre Platformu•Deniztemiz-TURMEPA Trabzon Temsilciliği•Samsun Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneği•ORÇEV (Ordu Çevre Derneği)•Ordu Doğa Aktiviteleri Derneği•Ordu Tüketiciler Derneği•Yeşil Artvin Derneği•TEMA Vakfı Trabzon Temsilciliği•Sinop Çevre Dostları Derneği•KTÜ Çevre Kulübü•Trabzon Çevre Kültür Girişimcileri Derneği•TEMA Gümüşhane il Temsilciliği•TEMA Rize il Temsilciliği•TEMA Artvin İl Temsilciliği•Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Trabzon Şubesi•TÜKODER Tüketiciyi Koruma Derneği Trabzon Şubesi•KTÜ Erozyonla Mücadele ve Doğal Varlıkları Koruma Kulübü, MARÇEP Marmara Çevre Platformu•Güney Marmara Doğal ve Çevreyi Koruma Derneği Edremit Körfez Şb.(GÜMÇED)•Kadıköy Bilim Kültür ve Sanat Dostları Derneği (KADOS)•Keşan Doğa Çevre ve Kültür Derneği (DOÇEK)•Tekirdağ Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği•Gelibolu Tarih ve Çevre Derneği•Biga Çevre Derneği•Babaeski Yerel Gündem 21•Babaeski ADD Şubesi•Uzunköprü Çevre Gönüllüleri Derneği•Geyikli Kültür, Çevre ve Güzelleştirme Derneği•Çanakkale Yerel Gündem 21•Çanakkale Çevre Gönüllüleri Derneği•Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği•Şarköy Çevre ve Doğayı Koruma Derneği•Lüleburgaz TEMA Temsilciliği•DOĞADER (Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği)-Bursa•Nilüfer Yerel Gündem 21•İstanbul S.O.S Sivil Organize Semtler Çevre Kültür Kooperatifi•Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) G.Merkez Bursa•Bandırma Güney Marmara Doğal Ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği(GÜMÇED )•Kırklareli TMMOB İl Koordinasyon Kurulu•İstanbul Harita ve Kadastro Müh.Odası•Çorlu Yerel Gündem 21•Saray Doğayı Koruma Ve Temiz Çevre Derneği

20. YILDA PEK ÇOK ETKİNLİK PLANLIYORUZ...


Biliyorsunuzdur; derneğimiz 1989'da kurulmuş... Hatta öncesindeki 2-3 yıl içinde de adımızın ve faaliyet alanımızın yasallaşması için ciddi bir mahkeme süreci de yaşanmış. Uluslararası etkinlik için statü değişikliği üzerinden davalık olmuşuz... Neyse, bitmiş gitmiş artık... Bu yıl da 20 yıldır faal olan derneğimizin yeni yaşını yakışır biçimde kutlayalım istiyoruz. Genel kurul sonrası Onursal Başkanımız Prof. Dr. Cengiz Eruzun ile oturduk ve kısa bir görüşme yaptık... Yemek yedik, sohbet ettik ve acilen bir Danışma Kurulu için hemfikir olduk... Hazırlanıyoruz...

20. YAŞIMIZDA 10. GENEL KURULUMUZU YAPTIK

Kongremiz sonrasında çok güzel bir dinleti izledik. Vova Grubu'nun kurucularından sevgili Mustafa ve YK üyemiz Hikmet; gruptan arkadaşlarıyla birlikte gelip, Hemşin müziği yaptılar... İlgiyle izlenen konser sonrasında arkadaşlarımız, horona da durdular...

25 Nisan günü Bakırköy'deki Mimarlar Odası temsilciliğinin lokalinde gelebilen üyelerimizle toplandık ve yeni yönetimimizi seçtik. Dün (blogumuzu açtığımız tarih: 7 Mayıs) YK görev bölüşümünü de yaptık. Bu arada kongremize katılarak konser veren Vova'ya teşekkür ediyoruz. Sadece gruba değil, ayrıca civardaki bir konserlerinden önce bize gelerek küçük bir dinleti veren Ayşenur Kolivar arkadaşımıza da... Biliyorsunuz Ayşenur hoca, Sonbahar filminin finalindeki muhteşem ağıtla iyice bilinir oldu... Tabii genç ve kesinlikle hızla ustalaşan kemençeci Ekin'e de teşekkürler...
Yaptığımız görev bölüşümüne göre;
Adnan Genç (Başkan, -Gazeteci/Yazar),
Raman B. Kalyoncuoğlu (İkinci Başkan -Mimar-)
Taner Kara (Genel Sekreter -Mimar-)
Vefa Toroslu (Sayman -SMMM/Yazar-)
Mustafa Fazlıoğlu (Örgütlenme Sekreteri -Mimar)
İsmail Avcı (Üye -Eğitimci, Yazar-)
Hikmet Akçiçek (Üye -Finans Yöneticisi/Müzisyen)